26 Şubat 2017 Pazar

Antipatik Empati

Takvimde boşluk bırakmamacasına her güne, her haftaya anma, kutlama vs. koyulmasını sevmesek de alıştık sanırım. İlkokulda yıllarca Yerli Malı Haftası’nın, Kabotaj Bayramı’nın vs. tarihini öğretirlerdi. Şimdi bile Google’a sormadan hatırlamam mümkün değil.

Tam bu günler hakkıyla eda edilemiyor derken imdadımıza İstanbul Büyükşehir Belediyesi Medya A.Ş. Genel Müdürü Yunus Göksu Bey yetiştiler. Sağ olsunlar, sayelerinde “Empati Haftası” diye bir anmanın olduğunu öğrendik. İnsan merak ediyor, acaba nasıl idrak ettik bu mühim haftayı diye. Şahsen hiç empati yapmayan, hatta empati diye bir kavramın, mütemadiyen izah edildiği biçimiyle var olduğunu dahi inkâr eden (“empati küfrü” var mıdır, araştıracağım) birisi olarak Yunus Bey’in eylemi karşısında “Örnek bir eylem olmuş!” notu düştüm.

Yunus Bey ne yapmış? Biz sıradan insanların, tebaanın metroya binerken çektiği çileyi idrak için aramıza karışmış. Yanlış okumadınız, her zamankinden farklı olarak arabası yerine metroya binmiş. Videoda verilen bilgi bu neticede, yoksa bendeniz hangi taşıt aracı ile seyahat ettiğini bilmiyordum zat-ı alilerinin.









Yani aslında zor değilmiş, metroya binince vazife ifa ediliyormuş. Eğer tabii farz-ı kifayedense bence başkaca eyleme lüzum kalmamıştır bundan sonra.

Acaba bu video nasıl hazırlandı? İBB Medya’da toplanıp karar mı alındı? “Beyin Fırtınası” mı yapılıp bu fikre varıldı? Yoksa Yunus Bey’in şahsi takdiri midir? Nihayet bu işe başlandı, çekildi, montajlandı, seslendirildi, hazırlanan video Youtube’a yüklendi. Tüm bu süreçte bir tek kişi dahi “Yahu biz ne yapıyoruz?” demedi mi? Tuhaf.

Her halükârda yapılan işin ne kadar saçma olduğuna (belki de gelen tepkiler neticesinde) kanaat getirilmiş ki mezkûr video yayından kaldırılmış. İyi de olmuş. Gerçi kalsaydı da insanlar neden bu kavramdan nefret ettiğimi anlasaydı daha iyi olur muydu acaba, bilemiyorum.















İBB’yi bu müthiş çalışmadan ötürü tebrik ediyorum. Özellikle de bunca halkçı söylemin bu kadar halktan kopuk biçimde temsil edilmesinin önünü nasıl açtığını, nasıl bu kadar yabancılaştıklarını da sorgulamaya vesile olur inşallah.

“Yabancılaşma ile empati bir arada yaşarlar çünkü!” derseler verecek cevabım yoktur. Başkasının halinden anlamak için merhamet, tevazu yeterdi. Bunu anlatmak için nezaket, zarafet de elzemdi. Gel gelelim tüm bu vasıflar terk edilmiş, nezahetten yoksun bir kavrama sığınma çabası, bu sakil görüntünün kekremsi tadı geriye kalmış.

Şahsileştirmeye, günah keçisi aramaya lüzum yoktur. Halkçılık iddiasındaki bir partinin halkı anlamak için izleyecek yolu buysa oturup düşünülmeli.

Sen yetkili bir abiye benziyorsun. De hele nasıl olacak?


Aachen, 26.02.2017

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder